Karizma deyince aklınıza ne geliyor? Fiziksel açıdan çekici bir dış görünüş, etkili sunum becerisi, ikna edicilik, girişkenlik…
Peki, sizce karizma doğuştan mı gelir yoksa sonradan kazanılır mı?
Harvard Business Review (HBR) tarafından yayınlanan “Etkileme ve İkna” kitabında “Karizma”nın tamamen doğuştan gelen bir özellik olmadığı, öğrenilebilir bir beceri grubu olduğuna değiniliyor. Ben de bu görüşe katılıyorum. Karizma iş hayatı için de oldukça önemli. Bir ortama girdiğinizde tüm gözlerin size çevrilmesi, insanların sizi can kulağıyla dinlemesi nasıl olurdu, bir hayal edin. İşte bunu sağlayan şeyin adı “KARİZMA!”
Wharton İşletme Fakültesi’nde işletme profesörü Robert House’a göre karizmatik liderler; “Kendilerini izleyenlerin, liderin misyonuna fazlasıyla bağlı olmalarını, önemli kişisel fedakarlıklarda bulunmalarını ve işin gerektiğinden çok daha yüksek performans sergilemelerini sağlıyor.
Peki, karizmatik kişilerin özellikleri neler?
1886 yazında, Londra’nın kavurucu sıcağında, William Gladstone, İngiliz İmparatorluğu Başbakanlığı için Benjamin Disraeli’ye karşı yarışıyordu. Viktorya devrinden bahsettiğimizi düşünürsek, kim kazanırsa kazansın, dünyanın yarısına hükmedecekti. Seçimden önceki son haftada, bu beylerin her ikisi de tesadüfen aynı genç hanımla akşam yemeği yemişlerdi. Doğal olarak basın genç kadına bu iki kişinin üzerinde nasıl bir etki bıraktığını sordu. “Bay Gladstone’la yemek yedikten sonra onun İngiltere’deki en zeki insan olduğunu düşündüm. Ama bay Disraeli ile yemek yedikten sonra benim İngiltere’deki en zeki insan olduğumu düşündüm” demişti. Seçimi kim kazandı tahmin edin: Benjamin Disraeli.